33 Soruda 7326 Sayılı Yapılandırma Kanunu

7326-sayili-kanun-sikca-sorulan-33-soru

7326 Sayılı Yapılandırma Kanunu ile ilgili merak edilenleri 33 soruda inceleyelim. Ayrıca 7326 Sayılı Kanun Matrah Artırımı yazımıza da göz atmak isteyebilirsiniz.

1- Hangi borçlar kapsama girmektedir? 

7326 sayılı Kanunun kapsamına, 213 sayılı Kanun kapsamına giren vergiler ve vergi cezaları ile bunlara bağlı gecikme faizleri, gecikme zamları gibi fer’i alacaklar girmektedir.

2- Kanun kapsamına giren borç dönemleri nedir ? 

30/4/2021 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde ise bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları kanun kapsamındadır.

Vergilendirme döneminin bitim tarihi ve beyanname verme süresinin son günü Nisan 2021 ayı ve öncesine rastlayan dönemler kapsama girmekte, dönemin bitim tarihi Nisan 2021 ayına rastlamakla beraber beyanname verme süresinin son günü Mayıs 2021 ayına sirayet edenler kapsama girmemektedir. 

3- Özel hesap dönemi kulllanan mükellefler açısından hangi dönemler kapsama girmektedir? 

Özel hesap dönemine tabi olan mükellefler bakımından, özel hesap döneminin sona erdiği tarih ve beyanname verme süresinin son günü 30/4/2021 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olanlar kapsama girmekte, bu tarihten sonra olanlar ise kapsama girmemektedir. 

4- Kanun kapsamında işletme kayıtlarının düzeltilmesi mümkün müdür? 

 İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan ya da kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan emtia, makine, teçhizat, demirbaşlar ile kasa mevcudu ve ortaklardan alacakların beyanı,” hükmüne yer verilerek işletme kayıtlarının düzeltilmesi ile ilgili düzenlemeler kanun kapsamına alınmıştır. 

5- Kanun kapsamında başvuru süresi nedir? 

7326 sayılı Kanunun 9. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, ilgili maddelerde yer alan özel hükümler saklı kalmak kaydıyla Kanundan yararlanmak isteyen borçluların 31/8/2021 tarihi sonuna kadar ilgili idareye başvuruda bulunmaları şartı getirilmiştir. 

6- Kanun kapsamında başvuru şekli nasıl olmalıdır?  

Hazine ve Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine, belediyelere, büyükşehir belediyelerine, YİKOB’lara, büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerine bağlı tahsil dairelerine olan ve kanunun 2. maddesi kapsamına giren borçlarını bu madde kapsamında ödemek isteyen borçluların 31 Ağustos 2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar borçlu bulundukları tahsil dairelerine yazılı olarak başvurmaları gerekmektedir.  

Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları için kanunun 2. maddesinden yararlanmak isteyen borçlular, başvurularını Gelir İdaresi Başkanlığının internet adresi (www.gib.gov.tr) ya da e-devlet (www.turkiye.gov.tr) üzerinden yapabilecekleri gibi bağlı bulundukları vergi dairesine doğrudan veya posta yoluyla ya da diğer vergi daireleri aracılığıyla da yapabileceklerdir.  

7- Birden fazla vergi dairesine olan borçları olanlar nasıl başvuruda bulunabilirler? 

Borçluların birden fazla vergi dairesine olan borçları için Kanundan yararlanma talebinde bulunmaları hâlinde, her bir vergi dairesi için ayrı ayrı başvurmaları gerekmektedir 

8- Dava aşamasındaki borçlar için başvuru şekli ne olmalıdır? 

7326 sayılı Kanunun 2.maddesinin 12. fıkrası gereğince, madde hükmünden yararlanmanın şartlarından birisi de dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması olduğundan, bu maddeden yararlanmak üzere başvuran borçluların, takip ve tahsilat işlemlerinden dolayı açtıkları davalardan da (ihtirazi kayıtla verilen beyannameye konu alacaklar için Kanundan yararlanmak isteyenlerin alacağa ilişkin olarak açmış oldukları davalar dâhil) vazgeçmeleri gerekmektedir. 

Öte yandan, elektronik ortamda madde hükmünden yararlanmak için başvuruda bulunan borçluların, yararlanmak istedikleri borçlarıyla ilgili davalar bulunması hâlinde ilgili vergi dairesine ayrıca yazılı olarak da başvurmaları şarttır. 

9- İdare alacak tutarının tespitini nasıl yapacaktır? 

7326 sayılı Kanunun 2. maddesinde, madde kapsamında yapılandırılarak ödenecek tutarın tespitinde uygulanacak esaslar belirlenmiş ve alacak asılları üzerinden hesaplanan faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları kullanılarak hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının alacak asılları ile birlikte ödenmesi kuralı getirilmiştir 

Madde kapsamında ödenecek alacak tutarının tespiti için vergi asıllarına; 

– vade tarihinden, Kanunun yayımı tarihine kadar geçen süre için gecikme zammı yerine, 

– daha önce hesaplanmış gecikme faizi olması hâlinde, bu faizin hesaplandığı süre dikkate alınarak, gecikme faizi yerine, 

Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır. 

Yapılandırılan alacak tutarının, kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde vergi aslına ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi, vergi aslına bağlı vergi cezaları ile bu cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. 

10- İhtirazı Kayıtla Beyan Edilen Vergiler kapsama girmekte midir ? 

Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ihtirazı kayıtla beyan edilmiş ancak ödenmemiş vergiler dava konusu yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın Kanunun 2. maddesi kapsamında yapılandırılacaktır. Bu takdirde, ihtilafa ilişkin yargı mercilerince verilmiş kararlar dikkate alınmadan mükelleflerin beyanı üzerine tahakkuk eden tutar esas alınarak Kanun hükmünden yararlanılacaktır.  

Ayrıca, alacağa ilişkin açılmış olan davalardan vazgeçilmesi gerektiği tabiidir.  

11- 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen diğer alacaklar kanun kapsamında mıdır ? 

Kanunun yayımı tarihi itibarıyla kesinleşmiş olup, vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan asli alacakların ödenmemiş kısmının tamamı ile bu alacaklara bağlı faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla bu alacaklara uygulanan faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.   

Kanunun yayımı tarihinden önce ödenmemiş olan alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde ise fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla madde hükmünden yararlanılacak ve faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. 

Bu bölümde yer verilen alacaklara yönelik olarak Kanundan yararlanılmak istenildiği takdirde dava açılmaması, dava açılmış olması hâlinde davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması şarttır.  

12- Tecilli alacaklar kanun kapsamında nasıl değerlendirilecek? 

6183 sayılı Kanun ve diğer kanunlar uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olanlarından, kalan taksit tutarları için borçlular, talep etmeleri hâlinde bu kanun hükümlerinden yararlanabilirler. Bu takdirde tecil şartlarına uygun olarak ödenen taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılır. Bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için sadece ilgili kanunda öngörülen faiz uygulanır. Kalan taksit tutarları vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilir ve bu alacaklar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır. 

Bu hüküm uyarınca, 7326 sayılı Kanun kapsamına giren alacakların, kanunun yayımı tarihinden önce 6183 sayılı Kanun ve diğer kanunlar uyarınca tecil edilmiş ve tecil şartlarına uygun ödeniyor olması hâlinde borçlular, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödeme süresi geçmemiş olan taksit tutarları için Kanun hükümlerinden yararlanabileceklerdir. 

13- 7256 sayılı Kanuna göre yapılandırılmış olan ve kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödemeleri devam eden alacakların durumu ne olacaktır ? 

11/11/2020 tarihli ve 7256 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” baz alınarak yapılandırılan ve bu kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla anılan Kanun kapsamında ödemeleri devam eden alacaklar açısından, borçlular talep etmeleri hâlinde bu kanun hükümlerinden yararlanabilir. Bu takdirde, 7256 sayılı Kanun kapsamında ödenen taksitler için yapılandırma hükümleri geçerli sayılır, bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için anılan Kanuna göre tercih edilen taksit süresine uygun katsayı uygulanır, kalan taksit tutarlarına konu alacaklar vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilerek bu kanunun ilgili hükümlerine göre yapılandırılır ve ödenmemiş taksitlere ilişkin kalan katsayı tutarlarının tahsilinden vazgeçilir.

Bu hükme göre, 7256 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan ve 7326 sayılı Kanunun yayımı tarihi itibarıyla 7256 sayılı Kanun kapsamında ödemeleri devam eden taksitlendirmelerde kalan taksit tutarlarına konu borçların 7326 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılması mümkün bulunmakta olup, bu takdirde kalan taksit tutarlarına konu borçlar vadesinde ödenmemiş kabul edilecek ve borçlular ödedikleri tutarlar kadar 7256 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanacaklardır. 

14- Belediyelerin ücret, pay, su, atık su ve katı atık ücret alacakları, Büyükşehir Belediyelerinin katı atık ücreti alacakları ile Büyükşehir Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İdarelerinin su ve atık su alacakları kanun kapsamında mıdır ? 

7326 sayılı Kanunun 2. maddesinin yedinci, sekizinci ve dokuzuncu fıkraları gereğince yapılandırılacak ücret ve paylar ile su, atık su ve katı atık ücreti alacaklarından, vadesi 30/4/2021 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olanlar ile bunlara bağlı fer’iler (sözleşmelerde düzenlenen her türlü zamlar dâhil) hakkında bu maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi hükümlerine göre yapılacak hesaplamalar sonucu belirlenen tutarların aynı fıkra hükümleri çerçevesinde ödenmesi hâlinde bu alacaklara bağlı cezaların ve fer’ilerin (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) tahsilinden vazgeçilecektir. 

15- Kanun Kapsamında ödeme süresi nasıl belirlenmiştir? 

7326 sayılı Kanunun 9. maddesinin birinci fıkrasında “(1) Bu Kanunun ilgili maddelerindeki başvuru ve ödeme süresine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların; 

a) 31/8/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) ilgili idareye başvuruda bulunmaları, 

b) Hazine ve Maliye Bakanlığına, Ticaret Bakanlığına, il özel idarelerine, belediyelere ve YİKOB’lara bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ilk taksitini 30/9/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil), Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ise ilk taksitini 31/10/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil), diğer taksitlerini ise bu tarihleri takip eden ikişer aylık dönemler hâlinde azami on sekiz eşit taksitte ödemeleri,şarttır. 

16- Kanun kapsamında taksitlendirme yapılmakta mıdır ve kaç taksit imkanı vardır ? 

Madde kapsamında yapılandırılan borçların ilk taksit ödeme süresi içinde tamamen ya da ikişer aylık dönemler hâlinde azami on sekiz eşit taksit ile ödenmesi mümkün olup, ilk taksit ödeme süresi 30 Eylül 2021 tarihi mesai saati bitiminde sona ermektedir.  

Kanunun 9. maddesi hükmü ile azami taksit süresi 18 eşit taksit olarak belirlenmiş olmakla birlikte 6, 9 ve 12 eşit taksitte ödeme seçenekleri de bulunmaktadır. 

17- Kanun kapsamında ödeme ve katsayı uygulaması nasıl uygulanacaktır? 

Kanun hükümlerine göre yapılandırılan alacak tutarının peşin veya taksitle ödenmesi imkânı getirilmiş ve taksitli ödeme seçeneğinin tercih edilmesi hâlinde katsayı uygulanacağı öngörülmüştür. 

18- Kanun kapsamında yapılandırılan borçların peşin ödenmesi durumunda ayrıca indirim yapılacak mıdır ? 

Borçlular Kanun kapsamında yapılandırdıkları borçlarını, ilk taksit ödeme süresi içinde ödemek üzere peşin ödeme seçeneğini tercih edebilirler.  

Kanun kapsamında yapılandırılan tutarların tamamının ilk taksit ödeme süresi içinde peşin olarak ödenmesi hâlinde; 

– Bu tutarlara katsayı uygulanmayacaktır. 

– Fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarların %90’ı ile bu Kanunun 4 üncü maddesine göre fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile birlikte hesaplanan gecikme faizinin %90’ının tahsilinden vazgeçilecektir.  

– Yapılandırılan alacağın Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile (g) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamındaki idari para cezalarından olması hâlinde bu idari para cezalarından ayrıca %25 indirim yapılacaktır. 

– Yapılandırma sonucu ödenecek alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde, fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutardan %50 indirim yapılacaktır 

19- Taksitli ödeme ve katsayı uygulaması nasıl olacaktır ? 

  • Altı eşit taksit için (1,09), 
  • Dokuz eşit taksit için (1,135), 
  • On iki eşit taksit için (1,18), 
  • On sekiz eşit taksit için (1,27), 

katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır. 

20- Kredi kartı ile ödeme imkanı var mıdır ? 

7326 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan alacak tutarının kredi kartı kullanılmak suretiyle de ödenmesine imkân vermektedir. Madde hükmüne göre kredi kartı kullanılarak ödeme yapılabilmesi için aracılık yapan bankalarla anlaşma yapılması gerekmektedir.

Kredi kartı ile yapılacak ödemeler, tüm taksitlerin veya bir ya da birden fazla taksitin defaten ödenmesi ya da bir veya birden fazla taksitin ilgili taksit aylarına yansıtılmak suretiyle ödenmesi şeklinde yapılabilecektir. 

Borçluların kredi kartına taksit şeklinde ödeme yapmak istemeleri hâlinde, 7326 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan alacak tutarı banka tarafından borçlunun hesaplarına kanunun öngördüğü taksit aylarında yansıtılacaktır. Bununla birlikte, borçlu tarafından yapılan ödeme tutarını gösterir alındı, kredi kartı ile ödeme işleminin yapıldığı tarih itibarıyla verilecek ve borç ödenmiş kabul edilecektir.  

21- SM Mali Müşavirler veya Yeminli Mali Müşavirler kendi yapılandırmaları haricinde başvuruda bulunabilirler mi ? 

3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu uyarınca mükellefle birlikte borcun ödenmesinden müştereken ve müteselsilen sorumluluğu bulunanların da bu madde hükmünden yararlanmaları mümkündür. 

22- Kanun kapsamında yapılandırılan borçlar için hacizler kaldırılacak mı ? 

7326 sayılı Kanunun 9. maddesinin on ikinci fıkrasında, kanuna göre ödenecek alacaklarla ilgili olarak tatbik edilen hacizlerin yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacağı ve buna isabet eden teminatların iade edileceği hükme bağlanmıştır. 

Buna göre, kanun kapsamındaki borçlarını ödemek üzere başvuran ve borçlarına karşılık ödemede bulunan mükelleflerin mal varlığına tatbik edilen hacizler, bu malların bölünebilir nitelikte olması ve haczin devam edeceği malların, ödenmemiş taksitlerin yapılandırma öncesi tutarını karşılayacak değerde olması şartıyla ödemeler nispetinde kaldırılacaktır.

Diğer taraftan, bu kanun kapsamında yapılandırılan borçlar muaccel olmaktan çıktığından, bu borçlarla ilgili olarak 6183 sayılı Kanun kapsamında takip işlemi yapılamamaktadır.

23- Kanun kapsamında borçlarını yapılandıran kişi veya kurumlar ilgili idarelerden borcu yoktur yazısı alabilecekler mi? 

7326 sayılı Kanun kapsamında borçları yapılandırılan borçlular tarafından, borç durumunu gösterir belge istenilmesi hâlinde, kanunun 2. maddesine göre yapılandırılan borcun (katsayı tutarı dâhil) %10’unun ödenmiş olması şartıyla, kanun hükümleri ihlal edilmediği sürece bu borçlar belgede gösterilmeyecektir.  

Borç durumunu gösterir belgeler, 

– 6183 sayılı Kanunun 22/A maddesi ve Seri:A Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliğine göre, 

– 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve ilgili mevzuatına göre ihalelere katılmak üzere, 

– Diğer nedenlerle, 

verilmekte olup, borç durumunu gösterir belgede yer verilmesi gereken borçlar, belgenin talep edildiği mevzuat hükümlerine göre belirlenmektedir 

24- İnceleme ve tarhiyat safhasında bulunan işlemler ile pişmanlıkla ya da kendiliğinden yapılan beyanlara ilişkin hükümler ile ilgili kanun kapsamında mıdır? 

A-Kanunun yayımı tarihinden önce başlanıldığı hâlde bu tarihe kadar tamamlanamamış olan vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edileceği ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilen vergi ve kesilen cezaların kanun kapsamında yapılandırılmasına,  

bu madde hükmünden yararlanmak için başvuru süresi, söz konusu işlemlerin tamamlanmasına bağlı olarak düzenlenmiştir. Buna göre, bu işlemler sonucunda düzenlenen ve Kanunun yayımı tarihinden (bu tarih hariç) sonra tebliğ edilen ihbarnameler üzerine mükelleflerin bu fıkralardan yararlanma taleplerini maddenin birinci fıkrasında belirtilen süreler içinde vergi dairelerine bildirmeleri gerekmektedir. 

Bu kapsamda, Kanunun yayımlandığı 9/6/2021 tarihinden (bu tarih hariç) 31 Ağustos 2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar tebliğ edilen ihbarnameler için madde hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin 31 Ağustos 2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar başvuruda bulunmaları, ihbarnamenin tebliğ tarihi  (bu tarih hariç) ila 31 Ağustos 2021 tarihi (bu tarih dâhil) arasındaki sürenin 30 günden az kalmış olması hâlinde ise ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde başvuruda bulunmaları gerekmektedir. 

Öte yandan, bu işlemlerin sonucunda vergi aslına bağlı olmayan bir cezanın veya iştirak nedeniyle kesilecek vergi ziyaı cezasının bulunması hâlinde bu cezalar için madde hükmünden, cezanın %25’inin, maddenin birinci fıkrasında öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla yararlanılacak ve cezanın kalan %75’inin tahsilinden vazgeçilecektir. 

B- Pişmanlık ve ıslah hükümlerinden yararlanmak üzere ya da aynı Kanunun 30 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına göre kanuni süresinden sonra kendiliğinden verilen beyannameler üzerine tahakkuk edecek alacaklar ile 30/4/2021 tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilmesi gerektiği hâlde Kanunun yayımı tarihi itibarıyla bildirilmeyen veya bildirildiği hâlde eksik tahakkuk eden emlak vergisi bildirimleri üzerine tahakkuk edecek alacakların yapılandırılması mümkündür. 

7326 sayılı Kanunun 4. maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak 31 Ağustos 2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar 213 sayılı Kanunun 371 inci maddesine göre beyan edilen matrahlar üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile hesaplanacak pişmanlık zammı yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla pişmanlık zammı ve vergi cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçileceği hüküm altına alınmıştır. 

24- Matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler nelerdir?

Yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi vermek mecburiyetinde olan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri ile katma değer vergisi mükellefleri 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 takvim yılları için 7326 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre matrah ve vergi artırımından yararlanabileceklerdir. 

Aynı şekilde, 

– Hizmet erbabına ödenen ücretlerden, 

– Serbest meslek ödemelerinden, 

– Yıllara sari inşaat ve onarım işlerine ait ödemelerden, 

– Kira ödemelerinden, 

– Çiftçilerden satın alınan zirai mahsuller ve hizmetler için yapılan ödemelerden, 

– Esnaf muaflığından yararlananlara yapılan ödemelerden 

gelir veya kurumlar vergisi tevkifatı yapmakla sorumlu olanlar da bu ödemelerine ilişkin olarak bu yıllarla ilgili vergi artırımında bulunabileceklerdir. 

 Adi ortaklıklar ve kollektif şirketlerde ortaklar, komandit şirketlerde komandite ortaklar ile adi komandit şirketlerde komanditer ortaklar da anılan yıllar için matrah ve vergi artırımından yararlanabileceklerdir. 

Sözü edilen yıllara ilişkin vergi matrahlarının takdiri için takdir komisyonlarına sevk edilmiş ve/veya haklarında vergi incelemesine başlanılmış olan mükellefler de matrah ve vergi artırımından faydalanabileceklerdir. 

25- Matrah ve vergi artırımından yararlanabilmek için yapılacak başvurunun süresi ve şekli nasıldır? 

7326 sayılı Kanunun 5. maddesinde başvuru süresi, 31 Ağustos 2021 tarihi (bu tarih dâhil) olarak belirlenmiş bulunmaktadır. 

Buna göre, matrah ve vergi artırımında bulunmak isteyen gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri ile katma değer vergisi mükellefleri, bu Tebliğde belirtilen usul ve esaslar dâhilinde, 31 Ağustos 2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden artırımda bulunabileceklerdir. 

26- Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi’ne ilişkin matrah artırımı oranları nedir? 

a) Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinde Matrah Beyan Etmiş Olan Mükelleflerin Matrah Artırımı 

2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 takvim yıllarına ilişkin olarak verdikleri yıllık gelir vergisi beyannamelerinde vergiye tabi gelir (matrah) beyan eden gelir vergisi mükelleflerinin bu yıllara ilişkin vergi matrahlarının; 

2016 yılı için……………………………………………………… %35, 

2017 yılı için……………………………………………………… %30, 

2018 yılı için……………………………………………………… %25, 

2019 yılı için……………………………………………………… %20, 

2020 yılı için……………………………………………………… %15 

oranlarından az olmamak üzere artırılması gerekmektedir  

Ancak, anılan yıllara ilişkin olarak artırılan matrahların tutarı; 

aa) Ticari veya zirai kazancı bilanço esasına göre tespit edilen gelir vergisi mükellefleri ile serbest meslek erbabı için; 

2016 yılı için……………………………………………………… 47.000 TL’den, 

2017 yılı için……………………………………………………… 49.800 TL’den, 

2018 yılı için……………………………………………………… 52.900 TL’den, 

2019 yılı için……………………………………………………… 56.200 TL’den, 

2020 yılı için……………………………………………………… 63.700 TL’den 

ab) Ticari veya zirai kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilen gelir vergisi mükellefleri için; 

2016 yılı için………………………………………………………. 31.900 TL’den, 

2017 yılı için………………………………………………………. 33.200 TL’den, 

2018 yılı için………………………………………………………. 35.250 TL’den, 

2019 yılı için………………………………………………………. 37.500 TL’den, 

2020 yılı için………………………………………………………. 42.500 TL’den 

ac) Geliri sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançtan ibaret olan gelir vergisi mükellefleri için; 

2016 yılı için……………………………………………………….. 4.700 TL’den, 

2017 yılı için……………………………………………………….. 4.980 TL’den, 

2018 yılı için……………………………………………………….. 5.290 TL’den, 

2019 yılı için……………………………………………………….. 5.620 TL’den, 

2020 yılı için……………………………………………………….. 6.370 TL’den 

aç) Geliri sadece gayrimenkul sermaye iradından ibaret olan gelir vergisi mükellefleri için; 

2016 yılı için………………………………………………………… 9.400 TL’den, 

2017 yılı için………………………………………………………… 9.960 TL’den, 

2018 yılı için……………………………………………………….. 10.580 TL’den, 

2019 yılı için……………………………………………………….. 11.240 TL’den, 

2020 yılı için……………………………………………………….. 12.740 TL’den 

ad) Geliri yukarıda sayılanlar dışında kalan gelir vergisi mükellefleri için; 

2016 yılı için………………………………………………………. 31.900 TL’den, 

2017 yılı için………………………………………………………. 33.200 TL’den, 

2018 yılı için………………………………………………………. 35.250 TL’den, 

2019 yılı için………………………………………………………. 37.500 TL’den, 

2020 yılı için………………………………………………………. 42.500 TL’den 

az olmayacaktır. 

b) Yıllık Kurumlar Vergisi Beyannamesine İlişkin Matrah Artırımı 

Kurumlar Vergisi Beyannamesinde Matrah Beyan Etmiş Olan Mükelleflerin Matrah Artırımı 

2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 takvim yıllarına ilişkin olarak verdikleri kurumlar vergisi beyannamelerinde vergiye tabi kurum kazancı (matrah) beyan eden kurumlar vergisi mükelleflerinin, bu yıllara ilişkin vergi matrahlarının; 

2016 yılı için…………………………………………………………… %35, 

2017 yılı için…………………………………………………………… %30, 

2018 yılı için…………………………………………………………… %25, 

2019 yılı için…………………………………………………………… %20, 

2020 yılı için…………………………………………………………… %15, 

oranlarından az olmamak üzere artırılması gerekmektedir  

Ancak, anılan yıllara ilişkin olarak kurumlar vergisi mükelleflerince artırılan matrahların tutarı; 

2016 yılı için………………………………………………. 94.000 TL’den, 

2017 yılı için………………………………………………. 99.600 TL’den, 

2018 yılı için………………………………………………. 105.800 TL’den, 

2019 yılı için………………………………………………. 112.400 TL’den, 

2020 yılı için………………………………………………. 127.500 TL’den 

az olmayacaktır. 

27- Katma Değer Vergisi’nde artırım nasıl uygulanacaktır? 

2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin olarak maddede belirtildiği şekilde belirlenecek katma değer vergisini, vergi artırımı olarak, 31/8/2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar beyan eden ve aynı maddede belirtilen süre ve şekilde ödeyen mükellefler nezdinde, söz konusu vergiyi ödedikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak katma değer vergisi (KDV) incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacağı hükme bağlanmıştır.

Artırıma Esas Tutar ve Uygulanacak Artırım Oranları 

aa) KDV mükellefleri, ilgili yıllar içindeki her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri 1, 3 veya 4 No.lu KDV Beyannamelerinin “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” satırlarında yer alan tutarların yıllık toplamı üzerinden;  

2016 yılı için……………………………………………………………. %3, 

2017 yılı için……………………………………………………………. %3, 

2018 yılı için…………………………………………………………. %2,5, 

2019 yılı için……………………………………………………………. %2, 

2020 yılı için……………………………………………………………. %2, 

oranından az olmamak üzere hesaplanacak KDV’yi, Kanunda öngörüldüğü süre ve şekilde ödemeleri hâlinde vergi artırımı hükümlerinden faydalanabileceklerdir. 

28-Kanun kapsamında halen incelemede bulunan mükelleflerin durumu ne olacaktır? 

Kanunun yayımı tarihinden önce başlanılmış vergi incelemeleri ve takdir işlemlerinin 2/8/2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar tamamlanamaması hâlinde mükelleflerin, başvuru süresinin sonuna kadar (31 Ağustos 2021) matrah ve vergi artırımında bulunmuş olmaları şartıyla, 2/8/2021 tarihinden sonra vergi dairesi kayıtlarına intikal eden raporlar ve kararlar üzerine tarhiyat yapılmayacağından, vergi incelemesi ve takdir işlemlerine devam edilmeyecektir 

29- Kanunun matrah ve vergi artırımı hükümlerinden yararlanamayacaklar kimlerdir? 

– 213 sayılı Kanunun 359 uncu maddesinin (b) fıkrasında yer alan “defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler”in,   

– terör suçundan hüküm giyenlerin, 

– bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla haklarında terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle adli makamlar, genel kolluk kuvvetleri veya Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar kapsamında vergi incelemesi yapılması, terörün finansmanı suçu veya aklama suçu kapsamında inceleme ve araştırma yapılması talep edilenlerin bu kanun hükümlerinden yararlanmaları mümkün değildir. 

30- Matrah ve vergi artırımı sonucunda, hesaplanarak veya artırılarak ödenen vergiler gider olarak veya maliyet unsuru olarak değerlendirilebilir mi ? 

Matrah ve vergi artırımı sonucunda, hesaplanarak veya artırılarak ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak kabul edilmeyecektir. 

Söz konusu vergilerin herhangi bir vergiden indirim veya mahsup edilmesi mümkün olmadığı gibi iade edilmesi de söz konusu değildir. 

31-İşletme kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin hükümler nelerdir?

Mükelleflerine, işletmelerinde mevcut olduğu hâlde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları yasal kayıtlarına intikal ettirmek suretiyle, kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirme imkânı sağlanmıştır. 

Kayıtlarda bulunmayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların kayıtlara intikal ettirilmesine imkân veren düzenleme, bütün gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerini kapsamaktadır. Uygulama kapsamına; serbest meslek erbabı, ferdi ticari işletmeler, adi ortaklıklar, kollektif şirketler, adi komandit şirketler ile sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler ve iş ortaklıkları dâhil bulunmaktadır 

32- Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede mevcut olmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacakların beyanı ile ilgili uygulama nasıl olacaktır?

7326 sayılı Kanunun 6.  maddesinin 3. fıkrası hükmü ile bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerine, 31/12/2020 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarları ile bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini 31 Ağustos 2021 tarihine  (bu tarih dâhil) kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltmeleri ve böylece kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirmeleri imkanı verilmiştir. 

33- Kesinleşmiş Sosyal Güvenlik Kurumu alacakları kanun kapsamında mıdır? 

a) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan; sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, 

b) bu kanuna göre yapılan başvuru tarihi itibarıyla ilgili mevzuatına göre ödenmesi imkânı ortadan kalkmamış isteğe bağlı sigorta primi ve topluluk sigortası primi, 

c) Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili kanunları gereğince takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı, 

asılları ile bu alacaklara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu Kanunun yayımı tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.

Top